Söz konusu lavanta olunca herkesin aklına öncelikle etkileyici mor çiçekleri, sıcak yaz günleri, çiçeklerin üzerinde uçan milyonlarda bal arısı ve insanın aklını başından alan benzersiz kokusu geliyor!  Ancak lavanta yetiştirmek mevsimlik bir faaliyet değildir.  Lavanta yıl boyunca bakım ve emek gerektiren bir iştir.   

BAHAR MEVSİMİ :

Mart: Eğer sonbaharda dikim yapamadıysak, dikim için 2. En uygun zamanımız mart ayı oluyor. Istranca Dağlarında bahar, Türkiye’nin birçok bölgesine göre nispeten daha geç geliyor, bu nedenle de sabırla ilk donların bitmesini bekliyor, sonrasında da özenle seçilmiş çeliklerden köklendirilerek hazırlanan fidelerimiz toprakla buluşuyor. Dikeceğimiz alanın büyüklüğüne göre, dikim sıralarını ip çekerek işaretliyor, ardından elle ya da makine ile dikim gerçekleştiriyoruz. Fideleri 30 santimetre arayla dikiyoruz. Sıra aralarının 1,60 metre mesafe ile ayarlıyoruz. Bir dönüme 2000 adet lavanta fidesi gelecek şekilde dikim gerçekleştiriyoruz. Aicha Lavantada, tarla büyütme, ölen fidelerin yenilenmesi gibi çeşitli nedenlerle her yıl yaklaşık 10.000 yeni fide toprakla buluşuyor. Aynı zamanda tarlamızda bulunan ağaçların da budama zamanı. Budama sırasında ortaya çıkan dalları da distilasyonda kullanmak üzere hazırlıyoruz. 

Nisan-Mayıs: İstenmeyen otlarla savaş başlıyor! Havaların ısınmasıyla birlikte yalnızca Lavanta fidelerimiz uyanmakla kalmıyor, Istranca dağlarının benzersiz florasında özgü sayısız bitki de tarlamızda kendisine yer bulmaya çalışıyor. Lavanta fidelerimizin yaşam alanını işgal etmeye başlayan bu bitkilerle birden fazla yöntemle savaşıyoruz.

3 yaş ve üzerindeki lavantalarımızın sıra aralarını özel olarak tasarlanmış, köklere yaklaşıp tüm yabani ot ve çalıları parçalayan kendi çevresinde dönen iki yuvarlak çelik kesiciden oluşan çaba makinemiz ve toprağa 5-10 cm kadar girip yüzeysel otların köklerini parçalayıp yüzeye yığan “aysan” adlı çelik parmaklar kullandığımız mekanik yöntemler. Ayrıca, fidelerimizin ilk iki yılında zarar görmemeleri için ve olgun bitkilerin köklerine iyice yaklaşıp ince bir işçilikle lavantalarımızın çevresini temizlemek gerektiğinde de en geleneksel yöntem olan çapacılarımız da her zaman bizimle birlikteler! Son olarak ise, Aicha Lavanta tarlamızın çevresindeki ağıllardan gelen koyun sürüleri de düzenli olarak sıra aralarındaki körpe otları yiyerek istenmeyen ot temizliğine katkı sağlıyor, gübreleri ile toprağı besliyorlar.

Yapılan temizlik işlemleri sırasında hiçbir zaman ot ilacı kullanmıyoruz, yapılan toprak analizleri sonucunda katkı gerekirse de yalnızca organik gübre ile bitkilerimizi besliyoruz. Bu nedenle de lavantalarımızı yetiştirme maliyetimiz ot ilacı ve sentetik gübre kullanan yetiştiricilere göre daha yüksek olsa da doğaya zarar vermediğimiz ve uçucu yağlarımızın içerine herhangi bir kimyasal katılmadığı için her zaman gurur duyduğumuz saflıkta ve nitelikte uçucu yağ elde etmemizi sağlıyor.

YAZ MEVSİMİ

Haziran Ayı : Bütün yıl beklediğimiz en keyifli dönem. Istranca dağlarında çokça bilinen “40 İkindi Yağmurları” nedeniyle genellikle yağışlı geçen haziran ayında hava sıcaklıkların, güneşli ve yağışlı gün sayısı çiçeklenmenin aşamalarına ciddi oranda etki ediyor. Bu dönem, tarlamızın olası hasarlara en açık olduğu dönem ve bizler için sürekli ve düzenli bitki gelişimini gözlemlemek demek. Bu süreçte zorunlu olmadıkça çapalama yapmıyoruz, zira hassas ve genç lavanta filizlerine zarar vermek en son isteyeceğimiz şey. Ancak otla mücadele bu dönemde de dikkat ettiğimiz bir konu. Ancak bitkilerimiz çiçekte olduğu için, genellikle çiçeklere dokunmadan, tarla kenarında çıkan yabani ot temizliğinin bitkilere ulaşmasına engel oluyoruz.  Tarlamız ziyaretçilere açılmadan önce son hazırlıklarımız tamamlanıyor. Haziran ayının ilk günlerinden başlayarak Aicha Lavantanın kapılarını hasada kadar konuklarımıza açıyor, film, dizi ve fotoğraf çekiminden, farklı amaçlara yönelik etkinlikleri (özel günler, şirket içi motivasyon toplantıları, yerel lezzetler & içeceklerin tadımı, vb.) benzersiz bir ortamda gerçekleştirmelerini sağlıyoruz. .

Temmuz Ayı: Çiçeklenmenin ve mis gibi kokuların doruğa çıktığı zamanlar. Hasat yaklaştıkça, tarlada bitkilerimiz morun farklı tonlarına bürünmeye başlıyor. Bitkilerimizi gözlemleyerek hasadın zamanını belirliyoruz. Yakın çevremizde bulunan diğer lavanta yetiştiricilerine göre tarlamızın rakım olarak daha yüksekte olması hasadımızı birçok üreticiye göre 5-7 gün arasında daha geç yapmamıza olanak sağlıyor. Bu sayede kendi lavantalarımızın damıtımının öncesinde birçok üreticiye de lavantalarının damıtımında yardımcı olabiliyoruz. Temmuz ortası gibi lavanta hasadına başlıyoruz.  Çiftliğimizde lavantayı kesmek için lavanta hasat makinesi kullanıyoruz. Lavanta hasat makinesi traktörün arkasına takılır. Hasat makinesinde kesilen çiçeklerin taşınmasını sağlayan bir taşıma bandı bulunmaktadır. Kesilen çiçekler büyük çuvallara doldurulur ve distilasyon için tesisimize götürülür. Hasat süreci, en koşturmacalı ve heyecanlı dönemimiz bizim için. Koca bir yılın ödülünü aldığımız dönemdir. Aynı dönem distilasyon tesisimizin en yoğun çalıştığı dönemdir. Bölgemizdeki diğer üreticilerimize de hizmet veren tesisimiz, bu 1 aylık sürede günde 24 saat çalışmaktadır. Her üreticinin ürününden önce, makinemiz boşaltılmakta, alkolle ve buharla yıkanıp temizlenmektedir. Damıtım süreci sonrasında damıtım tesisimizde atık olarak kalan yaklaşık 50 ton lavanta ve ölmez otu fidesi açık havada kurutulmaya bırakıldıktan sonra Kırklareli’nde bulunan biyoenerji santraline, elektrik enerjisine ve gübreye dönüştürülmek üzere gönderiliyor. Böylece, karbon ayak izimizi azaltıyor, ürünlerimizin sürdürülebilir nitelikte olmasını sağlıyoruz.

Ağustos: Ot temizliğine devam ettiğimiz bir dönemdir. Havanın sıcaklığına ve kuraklığına göre bazı yıllarda, akşam saatleri ya da sabah karşı saatlerde tarlamızda ,, daha önce biriktirdiğimiz yağmur suları ile sulama yapabiliyoruz.

SONBAHAR MEVSİMİ

Ekim: Tarlamızda kış hazırlıklarına başlıyoruz. Bitkilerimiz uykuya geçmeden önce budama yapıyoruz. Toprağımızdan analiz için numune alıp, analize gönderiyoruz. Analiz sonucuna göre, kışın toprağın direncini arttırmak için uygulama yapmamız gerekiyorsa, organamineral takviyeler ile toprağımızı destekliyoruz. Tüm kış dinlenebilmesi için toprağı sürmeyi ve havalandırmayı ihmal etmiyoruz.

Kasım: Eğer tarlamıza yeni fide dikimi yapacaksak, Kasım ayı, ilk kırağı düştükten hemen sonrası bizim için en ideal aylardır. Toprak ve bitki uykuya girdiğinde dikimleri gerçekleştiriyoruz. Çünkü bitki uyanmadan yerine alışmış olması, bitkinin toprağa tutunmasına, daha az fire vermesine sebep oluyor.

Aralık-Ocak-Şubat: Hava soğur, toprak donar ve uyur. Tarla işlerimiz bu sürede durur. Ancak, bu aynı zamanda tarım ekipmanlarını tamir etme ve gelecek sezona hazırlanma dönemidir. Planlamalar, eksiklikler, ihtiyaçlar belirlenir. Aynı zamanda gelecek sezon distilasyonda kullanmak üzere, yaşlı ağaçlar budanır.